Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Eker, Bakanlık binası Mehmet Akif Ersoy
Konferans Salonu'nda düzenlenen Toprak Bayramı
kutlamalarına katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan
Bakan Eker, bugün hayatın kaynağı olan toprağı idrak
etmek, toprağı anlamak, toprakla ilgili meseleleri
konuşmak, toprakla ilgili sorunları ve çözüm önerilerini
aramak için bu programda bir araya gelindiğini söyledi.
1945'te çıkan Toprak Bayramı Kanunu ile bir kez toprak
bayramının kutlandığını ifade eden Bakan Eker, "Benim
arkadaşlarım da tesadüfen tespit ettiler ve bir kere
kutlanmış ondan sonra maalesef kutlanmamış. 'Biz bunu
tekrar gündeme getirmek istiyoruz' deyince ben de
'tabii' dedim. Bunu özellikle kentleşmeyle birlikte
belki de bizim ülkemizde gelişmekte olan ülkelerde en
bonkörce harcanan en kolay güzden çıkarılan, en rahat,
değeri en az bilinen toprağın bu vesileyle değerini
düşünelim. Anlamaya çalışalım. Bunu korumanın yollarını
daha iyi değerlendirelim diye bu haftayı biz, toprakla
ilgili etkinliklere ayırdık. Bugün de sizlerle bunu
beraber idrak ediyoruz" diye konuştu.
Herkesin sahip çıkması gereken bir varlık olan toprağın,
ne kadar sürede teşekkül ettiğinin ölçülemediğini
bildiren Bakan Eker, "Bir avuç toprak kaç yüz bin yılda
teşekkül ediyor bunu bilemiyoruz. Ama insanın hesaplama
yeteneğinin bilgisinin ötesinde bir süre olduğunu
biliyoruz. Bu kadar uzun süre ulaşılan bir varlık, bir
kararla bir demirle, bir çimentoyla veya başka bir
nesneyle ömrü kısa olan insanlık tarihinde çok daha kısa
sürede var olacak başka bir varlıkta tahrip edilmesine
izin vermemeliyiz" dedi.
Toprağın dönüşüm mekanizması olduğunu vurgulayan Bakan
Eker, şöyle konuştu: "Varlık alemi içinde bitkiler ve
hayvanlar dahil olmak üzere tüm canlılar içinde toprağa
zarar veren bir canlı var, o da insan. Planlayarak
toprağa zarar verebilen, topraktan beslenip toprağa
zarar veren başka bir canlı yok. Bizim varlık-toprak
ilişkisi bilinci diri tutacak şekilde bilgilendirmeyi,
hem kendimiz daha iyi idrak etmeli hem genç
arkadaşlarımızı, çocuklarımızı bilgilendirmeliyiz.
Umuyorum ki bu etkinlikler, tartışmalar, yazılar,
söyleşiler, görsel malzemeler bu bilincin oluşmasına ve
bu bilincin yayılmasına vesile olur."
Bakanlık olarak toprağı muhafaza etmeye dönük aldıkları
bazı tedbirleri anlatan Bakan Eker, 2005 yılında
Türkiye'de ilk defa Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı
Kanunu çıkartıldığını ve bu kanunla 442 bin hektar
arazinin tarım dışına çıkarılmasının önlendiğini
kaydetti. Türkiye'de 3 milyon 100 bin tarım işletmesinin
bulunduğunu, bir işletmenin 60 dünüm olduğunu belirten
Bakan Eker, Türkiye'de, bölüne bölüne kullanılamaz hale
gelmiş arazi miktarının 20 milyon dönüm olduğunu
bildirdi.
Dünyada rekabet edilen ülkelerde böyle bir şeyin
olmadığını kaydeden Bakan Eker, "Biz de 60 dünümdü,
ABD'de bin 810 dünüm, İngiltere 457 dünüm, Fransa 430
dünüm, Almanya 420 dünüm, İspanya 240 dünüm. Türkiye'nin
kaç katı en küçüğü, 4 kat. Onların hiçbirinde babadan
evlada geçerken miras yoluyla arazinin bölünmesine izin
verilmiyor. Hiçbir yerde böyle bir şey yok" diye
konuştu.
Miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesiyle ilgili 13
maddelik tasarının bu hafta TBMM Adalet Komisyonu ile
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşüldükten
sonra Genel Kurul'a geleceğini anlatan Bakan Eker,
şunları kaydetti:
"Hayatımızın kaynağı olan bu değerli varlığı muhafaza
etmenin birinci önceliği bu düzenlemenin yapılmasıdır.
Bu düzenleme yapılmazsa inanın bizim torunlarımız, bu
ülkenin topraklarında tarım yapamayacak. Eğer biz
çocuklarımızın ve torunlarımızın bu topraklarda tarım
yapmasını istiyorsak bu düzenlemeyi yapmamız lazım. Bu
konu toplumsal desteği gerektiren bir konu."
21. yüzyılda yeryüzünde ülkelerin 3 alanda mücadele
edeceğini ifade eden Bakan Eker, "Enerji, gıda ve su.
Gıdanın kaynağı topraktır. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin
vatandaşlarının gelecekte sorun yaşamadan karının
doyurması ve mücadele alanında yenik düşmemesi için bunu
teminat altına almamız lazım. Gelecek için bugünden bunu
düşünmemiz lazım, yoksa yarın çok geç olur" dedi.
20 milyon dönümlük alanın son 15-20 yılda aşırı
bölünmüşlükten dolayı kullanılamaz hale geldiğine
dikkati çeken Bakan Eker, bu amaçla tarım arazilerinin
toplulaştırması projesini hayata geçirdiklerini, yıl
sonuna kadar 50 milyon dönüm arazinin
toplulaştırılacağını,hedeflerinin toplulaştırmaya müsait
14 milyon hektarın 10 yıl içinde tamamlanması olduğunu
söyledi.
Tarım teknikleri uygulanırken çevreye zarar veren
tekniklerin de kullanıldığına dikkati çeken Bakan Eker,
tarım teknikleri nedeniyle toprağın zarar görmemesi için
damla sulama sistemleri ile ÇATAK projesi denilen Çevre
Amaçlı Tarımsal Arazilerini Korunma Programının hayata
geçirildiğini anlattı..
|