
TARIM KOOPERATİFLERİ
MERKEZ BİRLİĞİ OLARAK
IV. TARIM VE ORMAN ŞURASI SONUÇ BİLDİRGESİ PROGRAMINA
KATILIM SAĞLADIK…
TCumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın
himayelerinde gerçekleştirilen 4. Tarım Orman Şurası
Sonuç Bildirgesi Programı Beştepe Kongre ve Kültür
Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Başkan
Erdoğan, "Sizlerin nezdinde 81 ilimizde büyük bir emekle
çalışan, alın teri döken, rızkını topraktan temin eden
tüm çiftçilerimize, üreticilerimize selamlarımı,
sevgilerimi gönderiyorum." ifadesini kullandı.
Ülkenin dört bir yanındaki çiftçilerin de Dünya
Çiftçiler Günü'nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabb'im
hepsine helal, hayırlı ve bereketli kazançlar nasip
eylesin, üretimimize yaptıkları katkılar için her bir
kardeşime kalpten teşekkürlerimi iletiyorum." dedi.
4. Tarım Orman Şurası'nın tarım sektörü başta olmak
üzere ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını
temenni eden Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim
Yumaklı ve ekibi ile Şura'nın düzenlenmesinde emeği
geçenlere teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Nisan'da başlayan Şura'da üç
gün boyunca oldukça verimli, kapsamlı, çözüm odaklı
istişareler yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Şura çerçevesinde sürdürülebilir tarımdan sulamaya,
bitkisel üretimden hayvan sağlığına, üretim
desteklerinden gıda güvenliğine, balıkçılık ve su
ürünlerinden tarımda teknolojik dönüşüme çok geniş bir
yelpazeyi kapsayan 16 ayrı çalışma grubunda kısa, orta
ve uzun vadeli stratejiler belirlendi. Bakanlık
mensuplarımız, akademisyenlerimiz, sektör
temsilcilerimiz, çiftçilerimiz, sivil toplum
kuruluşlarımız ve diğer tüm katılımcılar yoğun bir mesai
harcayarak Şura'yı hamdolsun, başarıyla neticelendirdi.
Birazdan milletimizle paylaşacağımız Şura kararlarının,
ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini
diliyorum.
Cumhurbaşkanı olarak, tarım faaliyetlerimizi
geliştirecek, çiftçilerimizi güçlendirecek bu kararların
uygulama süreçlerini yakinen takip edeceğimi de burada
özellikle vurguluyorum. Küresel ölçekte baş gösteren
sınamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Dünyayı kasıp
kavuran salgın hastalıklardan iklim krizine, korumacı
politikaların yükselişe geçmesinden savaş ve
çatışmalara, bu yeni dönem her seferinde bambaşka
sorunlarla karşımıza çıkıyor. Coğrafi konumu ve
gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak tüm ülkeler bu
sorunlarla bir şekilde yüzleşmek zorunda kalıyor.
Geçtiğimiz asırda yeraltı kaynakları için yürütülen
mücadele bugün tarım alanları ve su kaynaklarının
kontrolü için verilmektedir."
"YENİ BİR DESTEKLEME MODELİMİZİ DEVREYE ALDIK"
Erdoğan, iklim krizine değinerek, "Akdeniz kuşağında yer
alan bir ülke olarak iklim krizinin etkilerini daha
fazla hissetmeye başladık. 'Yeni normal' olarak
adlandırılan bu dönemde, bilhassa bizim için toprağın,
suyun, tarım ve hayvancılığın önemi günden güne artıyor.
Gelinen noktada milletimizin gıda güvenliğini temin
etmek, ülkemiz için milli güvenlik meselesine
dönüşmüştür. Su, tarım ve hayvancılık politikalarımızı
işte bu gerçeğin ışığında büyük bir ciddiyetle tayin ve
tatbik ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu doğrultuda, devrim niteliğindeki üretim planlamasının
başarıyla faaliyete geçirildiğini aktaran Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Stratejik ürünler başta olmak üzere artık
hangi ürünün nerede ve hangi miktarda ekileceğine biz
karar veriyoruz. Üretim planlamasıyla uyumlu bir şekilde
yeni bir destekleme modelimizi de devreye aldık.
Çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını
önceden biliyor ve ekim planını buna göre
şekillendiriyor." diye konuştu.
"OLUMLU NETİCELERİNİ ÖNÜMÜZDEKİ 3 YIL İÇİNDE DAHA NET
GÖRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayvancılıkta da planlama
bölgeleri oluşturulduğunu ve üretim yapacaklara yönelik
ilave teşvik ve desteklerin ilan edildiğini bildirerek,
"Üretim planlamasının olumlu neticelerini önümüzdeki 3
yıl içinde daha net göreceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Ülke tarımı için çok önemli olan tarım sayımı konusunda
bütün kurumların meseleyi sahipleneceği şekilde bir
genelge yayınlayarak, bu husustaki iradelerini de güçlü
biçimde ortaya koyduklarını dile getiren Erdoğan,
"İktidara geldiğimiz ilk günden beri tarım alanlarımızın
geliştirilmesine, su kaynaklarımızın korunmasına, orman
varlığımızın güçlendirilmesine hususi önem atfediyoruz.
Çünkü tarımsal üretimi, ekonomik boyutunun çok ötesinde
stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Bundan sonra da
aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini
kullandı.
Erdoğan, tarım sektörüne ilişkin bazı rakamları da şöyle
paylaştı:
"Üretimin artması için göreve geldiğimiz günden beri
reel olarak 2,1 trilyon lira tarım desteği verdik.
Çiftçilerimize 2025'te toplam 62,3 milyar lira ödeme
yaptık. Yıl sonunda bu meblağ 135 milyar lirayı bulacak.
Ülkemizde tam 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor.
Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter
durumdayız. Birçok ürünün üretiminde dünyada ilk
sıralardayız. Tarım ve orman sektörümüz geçen yıl
Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydetti. 2002'de
24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı 22 senede tam
3 katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara
yükselttik. Yine aynı dönemde tarım ihracatımızı 3,8
milyar dolardan aldık, geçtiğimiz sene 32,6 milyar
dolara ulaştırdık. Yani 2002'de ülke olarak neredeyse
bir yılda yaptığımız toplam ihracatı bugün sadece tarım
alanında gerçekleştiriyoruz. Tarımda son 22 yılda 110
milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2
bin 218 çeşit tarım ürünü ihraç edilmiş. Peki bütün
bunları kim yapıyor? 'Tarımı bitti' denilen Türkiye
yapıyor. 'Saman ithal etti' denilen Türkiye yapıyor.
'Tarımsal üretimi çöktü' denilen Türkiye yapıyor. Daha
akla, vicdana, ahlaka sığmayan bir sürü iftiranın
muhatabı olan tarım sektörümüz yapıyor."
Tarım politikalarının merkezinde üretimin en temel
faktörünün su olduğunu belirten Erdoğan, suya günün
rakamlarıyla toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım
yaptıklarını vurguladı.
Bu kapsamda 10 bin 663 tesisi hizmete açtıklarına
dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet tarihinde yapılan barajların 3 katı kadar
baraj inşa ettik. Sulamaya açtığımız yaklaşık 24 milyon
dekar alanla birlikte sulanan tarım alanını 72 milyon
dekara ulaştırdık. Bu yıl içinde 132 milyar lira yatırım
büyüklüğüne sahip 321 tesisi milletimizin hizmetine
sunacağız. Öte yandan ormancılıkta da 23 yılda tarihi
nitelikte başarılara imza attık. Bugüne kadar 7,5
milyardan fazla fidan diktik. En çok ağaçlandırma yapan
ülke sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada
dördüncüyüz. Yaz aylarında hepimizin yüreklerini
sızlatan orman yangınlarına karşı hem insan hem makine
hem de teknoloji gücümüzü çok önemli ölçüde artırdık.
Yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarıyla ormanlarımızı hem
nitelik hem de nicelik olarak geliştirdik, geliştirmeye
devam ediyoruz. Tarım, orman, su ve hayvancılık
alanındaki karnemizin Allah'a hamdolsun başarılarla dolu
olduğunu görüyoruz. Bu başarılarda çok büyük payı olan
çiftçi ve üreticilerimizin tamamına milletim adına
teşekkür ediyor, Rabb'im emeklerini zayi etmesin
diyorum."
"TARIMSAL DİPLOMASİ PLATFORMLARI KURACAĞIZ"
Erdoğan, 4. Tarım Orman Şurası'nda geniş bir katılımla,
gelecek için son derece önemli 86 kararın alındığının
altını çizerek, şunları söyledi:
"Tüm kararlar, hedefler ve stratejiler Tarım ve Orman
Bakanlığımız tarafından ayrıca yayınlanacak. Şura'da
alınan kararların bir bölümünü sizlerle ve milletimizle
paylaşmak isterim. Tarımsal üretim planlamasında
bitkisel ve hayvansal üretimle su ürünleri üretimi için
stratejik ürün listemizi genişleterek uygulayacağız.
Salgın ve afet deneyimlerinden yola çıkarak yerli
üretimle kritik ürün tedarikini güvence altına alacak
acil durum planları hazırlayacağız. Küçükbaş
hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payını
yüzde 35 seviyelerine çıkarmak için yeni destek ve
programları hayata geçireceğiz. Ülke sularımız dışındaki
balıkçılık faaliyetlerini destekleyecek ve
güçlendireceğiz. İklim değişikliği etkilerine dayanıklı
yeni bitki çeşitleri ve hayvan ırklarının
geliştirilmesini ve kullanımını sağlayacağız. Tek sağlık
yaklaşımı çerçevesinde gıdalardaki antibiyotik ve
pestisit kalıntısının önlenmesi için etkin bir mücadele
yürüteceğiz."
Gıda kaybı ve israfının önlenmesi amacıyla tarımsal
örgütler ile kurumlar arası iş birliğini artıracaklarını
dile getiren Erdoğan, "Türkiye'nin liderliğinde ülkemiz
merkezli bölgesel ve uluslararası tarımsal diplomasi
platformları kuracağız. Yeni tarım odaklı teknoloji
geliştirme bölgeleri ile Ar-Ge merkezleri inşa edeceğiz.
Dijital tarım, yapay zekâ ve ileri tarım
teknolojileriyle ilgili araştırmaların yürütüleceği bir
araştırma enstitüsünü hayata geçireceğiz." dedi.
"YANGIN RİSKİ BELİRLEME VE ERKEN UYARI SİSTEMLERİNİ
DEVREYE ALACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal sanayide ürün bazlı
kümelenme modeline geçmeyi planladıklarını, organize
tarım bölgelerini yaygınlaştıracaklarını ve bu
bölgelerin lojistik merkezlerle entegrasyonunu
sağlayacaklarını bildirerek, şunları kaydetti:
"Genetik kaynaklarımızı koruyacak, bu kaynakların
sürdürülebilir kullanımını sağlayacak ve envanterini
geliştireceğiz. Ormanlarımızı iklim değişikliğine karşı
daha dirençli hale getirmek için yangın riski belirleme
ve erken uyarı sistemlerini devreye alacağız. Orman
ürünleri sektöründe sürdürülebilir hammadde tedariki ve
stratejik ürün geliştirmeye odaklı yol haritası
oluşturacağız. Sadece bunlarla yetinmiyoruz, 2030'a
kadar içme suyu şebekelerindeki kayıpları yüzde 32'den
yüzde 25'e indirmeyi hedefliyoruz. Peyzaj alanlarında
daha az tüketen kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin
kullanımını yaygınlaştıracak kurakçıl peyzaj alanlarını
artıracağız. Açık kanal sulama sistemlerini, kapalı
basınçlı sistemlere dönüştürecek sulama randımanını
2030'a kadar yüzde 52'den yüzde 60'a çıkaracağız.
Kuraklık ve aşırı hava olaylarına karşı erken uyarı
sistemleri kuracak, dijital kuraklık izleme sistemini
geliştireceğiz. Tarım sigortası sisteminde uydu
teknolojileri ve yapay zekanın yaygın bir şekilde
kullanılmasını sağlayacağız. Tarımsal gözlem uydu ağını
hayata geçirecek tarımsal üretime yönelik yapay zekâ
destekli tahmin ve izleme sistemlerini kullanıma
sunacağız. Tarım ürünlerimizin marka değerini
güçlendirecek, sertifikalı ürünleri artıracak,
ihracatçılarımızın yurt dışı örgütlenmelerini
destekleyeceğiz. Hep beraber ele vererek bu
hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum." Cumhurbaşkanı
Erdoğan, 4. Tarım Orman Şurası'nın ülke ve millet için
hayırlara vesile olmasını diledi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da programda bir
konuşma yaptı. Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de
tarım ve gıda sektörünün, geçici veya dışsal risklere
karşı dayanıklı hale geldiğini bildiren Yumaklı, ülke
topraklarının yüzde 80'inde yürütülen faaliyetlerden
sorumlu bir Bakanlık olmanın bilinciyle var güçleriyle
çalıştıklarını söyledi.
Yumaklı, Bakanlık olarak son dönemde önemli
düzenlemeleri hayata geçirdiklerini aktararak,
"Tarımımız için hayati önemdeki üretim planlaması
sürecini başlattık. Bütün üretim alanlarının kayıt
altına alınmasından işlenmeyen tarım arazilerinin
değerlendirilmesine kadar birçok alanda önemli mesafe
katettik. Bu düzenlemelerle, bitkisel üretimde
Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık."
değerlendirmesinde bulundu.
Hayvancılıkta yeni yol haritasıyla bu sektörün
altyapısını güçlendirmek için önemli bir adım
attıklarını, hayvan varlığının bu sayede artış sürecine
girdiğini belirten Yumaklı, çiftçilerin, küresel iklim
değişikliğinin etkilerini daha az hissetmesi için sulama
yatırımlarına hız verdiklerini anlattı.
Bakan Yumaklı, güvenilir gıda çalışmalarının önemine
işaret ederek, yasal düzenlemeler, kararlı denetimler,
caydırıcı cezalar ve toplumun şeffaf şekilde
bilgilendirildiği yeni sistemle, bu alanda farklı bir
süreci başlattıklarını bildirdi.
Ormanları yangınlara karşı korumak için hava ve kara
unsurlarını güçlendirdiklerini aktaran Yumaklı,
teknoloji ve yapay zekayı kullandıkları tedbirler
sonucunda, dünya tarihinin en sıcak yazını, ormanlar
için büyük tehlike olmadan atlattıklarına dikkati çekti.
"KARARLAR VİZYONUMUZUN TEMELİNİ OLUŞTURACAK"
Yumaklı, iklim değişikliği, salgın hastalıklar,
savaşlar, afetler ve kırılgan tedarik zincirlerinin
dünya genelinde gıda arz güvenliğini tehdit eder boyuta
ulaştığının altını çizerek, tarım ve gıdanın küresel
ölçekte daha stratejik bir konuma geldiğini ve bunu
fırsat olarak gördüklerini söyledi.
Türkiye'nin, bu küresel ihtiyacın çözüm ortağı olacak
nadir ülkelerden olduğuna işaret eden Yumaklı, dünyanın
içinden geçtiği değişimi iyi algılayıp, buna adapte
olacak zemini oluşturmak zorunda olduklarını ifade etti.
Bakan Yumaklı, tarım, orman ve su sektörlerdeki dönüşümü
yakalamak için geleceği bugünden planlamaları
gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Artık yeni vizyon ortaya koymanın gerekliliğiyle 4.
Tarım Orman Şurası sürecini eylül ayında başlattık.
Şurada, 87 üniversiteden 288 akademisyen, 234 STK, oda,
birlik ve kooperatiften 417 temsilci, özel sektörden 205
katılımcı ve kamudan 687 uzman personel olmak üzere
toplam 1597 üye yer aldı. İlk kez bu şurada atölye
çalışmaları yapıldı. Herkesi sürece dahil ederek, bütün
sorunlarımızı konuştuk, çözüm yollarını birlikte aradık.
Şuramızda 373 hedef ve bunlara bağlı 2 bin 977 strateji
ortaya konuldu. Bütün bunlar şura üyeleri tarafından
oylanarak kabul edildi. Bütün değerlendirmelerin
ardından 86 karar sonuç bildirgesinde yer aldı. Bu
çalışmaların tamamı, politika setimiz için her zaman
başvuracağımız önemli kaynak olacaktır. İnşallah 4.
Tarım Orman Şura'mızda alınan kararlar, vizyonumuzun
temelini oluşturacaktır."
|