Ekilmedik bir karış boş arazi bırakmayacağız
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 2023
hedefi doğrultusunda açıklanan Milli Tarım Projesinin
önemli bir ayağını oluşturan havza bazlı üretim desteği
ile üretimi planlamayı, kaynakları verimli kullanmayı ve
çiftçinin hakkını almasını sağlamayı amaçladıklarının
altını çizerek, "Türkiye toprakları 79 milyonun. Tapusu
bizde olabilir ama toprakların tapusu, üretmek için
bizdedir. Eğer üretmiyorsa orada kişisel mülkiyetten
ziyade, 79 milyonun hakkı önemlidir. Onun için 1 karış
boş arazi bırakmayacağız, ekeceğiz." ifadelerini
kullandı.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla
düzenlenen "Milli Tarım Projesi" toplantısında konuşan
Çelik, milletin birliği, vatanın bağımsızlığı için 15
Temmuz'da tarlaları ateşe verenleri, traktörlerle
yollara düşenleri, bütün kahramanları ve şehitleri
rahmetle andığını söyledi. Çelik, "2050 yılında dünya
nüfusunun 10 milyar olacağı ve bugünkü tarımsal
hasılanın yüzde 60 artırılması halinde, açlıktan ve
yoksulluktan insanların ancak kurtulabileceği, gıda
savaşlarının yaşanmayacağı varsayımıyla tarımın ne kadar
stratejik bir öneme sahip olduğu çok net bir şekilde
ortaya çıkmaktadır." diye konuştu.
Çelik, 14 yılda tarımda önemli mesafeler alındığına
işaret ederek, 47 milyar dolarlık tarımsal hasılaya ve
ihracatta 17 milyar dolara ulaşıldığını bildirdi.
Gelecek dönemde tarımsal hasılada 150 milyar doları ve
ihracatta 40 milyar doları yakalamayı hedeflediklerini
vurgulayan Çelik, yeni hedefleri yakalayabilmek için
geliştirilen milli tarım projelerinin, Başbakan Binali
Yıldırım tarafından tüm Türkiye'ye açıklandığını
hatırlattı.
Bu çerçevede Türkiye'nin 941 havzaya ayrıldığını
kaydeden Çelik, bundan sonra havza bazlı üretim
desteğinin uygulanacağını söyledi. Böylece üretimi
planlamayı, kaynakları verimli kullanmayı ve çiftçinin
hakkını almasını sağlamayı amaçladıklarının altını çizen
Çelik, "Türkiye toprakları 79 milyonun. Tapusu bizde
olabilir ama toprakların tapusu, üretmek için bizdedir.
Eğer üretmiyorsa orada kişisel mülkiyetten ziyade, 79
milyonun hakkı önemlidir. Onun için 1 karış boş arazi
bırakmayacağız, ekeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Ürün İhtisas Borsası'nın kurulması ile ilgili
çalışmalar son aşamada"
Bakan Çelik, ürünlerin lisanslı depolarda üreticisini
memnun ederek değerlendirilmesinin önemine işaret
ederek, 1,5 yıl içinde 3,5 milyon tonluk lisanslı depoya
sahip olunacağını, üreticilerin ürünlerini diledikleri
zaman bu depolara verebileceğini söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile yürüttükleri çalışma
çerçevesinde Ürün İhtisas Borsası'nın kurulması ile
ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini belirten
Çelik, arazi toplulaştırmasına konu 7 milyon hektarlık
arazi kaldığını, bunların 2023 yılına kadar
toplulaştırılmasının sağlanacağını vurguladı.
Çelik, sertifikalı tohum kullanımını
yaygınlaştıracaklarını dile getirerek, başta meyve,
sebze ve yem bitkilerinde tohum açığı olduğunu, buna
yönelik Ar-Ge araştırmalarına 10 kat daha fazla destek
vereceklerini kaydetti. Çelik, böylece tohumculuk
anlamında dünyada ilk 5 ülke arasına girme hedefine
hızlı bir şekilde koştuklarını ifade etti.
"941 havzanın gübre kullanma kılavuzunu çıkaracağız"
Tarımda gübre ve ilaç kullanımına ilişkin açıklamalarda
bulunan Çelik, "Bitkinin ihtiyaç duyduğu formatta
organik, mikrobiyal gübre veya kimyasallar konusunda son
aşamaya geldik. Yalnız kimyasal kullanmanın toprağa
verdiği olumsuzluğu hepiniz biliyorsunuz. Bitkinin
topraktan gerekli elementleri alabilmesi için mutlak
suretle organik ve mikrobiyal bazı unsurların gübrede
olma zorunluluğu bulunuyor. 941 havzanın gübre kullanma
kılavuzunu çıkaracağız. Hangi havzada hangi gübre
kullanılacak bunu bizzat çiftçilerimize ileteceğiz.
Yaygın bir eğitim faaliyeti ile bilinçli tarım
noktasındaki eksikliğimizi gidermiş olacağız." diye
konuştu.
Çelik, mazotun yüzde 50'sinin devlet tarafından
karşılanmasına da 2017'de başlanacağına dikkati çekerek,
işletme bazlı sorumluluk anlayışını getireceklerini, her
işletmeden veteriner hekim veya ziraat mühendisinin
herhangi birinin sorumlu olacağını bildirdi.
"Sütte regülasyon devam edecek"
Kırmızı et tüketiminde 150-200 bin ton açığın
bulunduğunu ifade eden Çelik, bu nedenle 500 bin
büyükbaş ithal etmek zorunda kalındığını belirtti.
Çelik, her yıl 400 bin buzağı ölümü olduğunu, bunu
engellemek için yaygın bir şekilde buzağı ve hayvancılık
desteklerini artırdıklarını söyledi.
Çelik, hayvancılık yapmak isteyenlere uzun süreli mera
tahsisi yapılacağına dikkati çekerek, 2017 sonu
itibarıyla sistem oturduğunda hayvan ithalinde büyük
oranda düşüş olacağını, belli oranda yerli hayvan alımı
zorunluluğu getirileceğini kaydetti.
Çelik, sütte Et ve Süt Kurumunun (ESK) regülasyonunun
devam edeceğini dile getirdi. Kanatlı etinde etçil ana
tavukta yüzde 100 dışa bağımlı olunduğuna dikkati çeken
Çelik, "İnşallah 2017'de ilk yerli anaç tavuğumuzu
piyasaya süreceğiz." dedi. |